İstiklal Ortaokulu öğrencileri ile bir süredir sıkı bir çalışma içerisindeyiz. Adamızın daha önce yürümediğimiz rotalarında, yollarında, kıyılarında yeni keşifler peşindeyiz. Bitki, toprak, yağmur, rüzgar, böcek döngüleri hakkında gözlemler yapıyoruz. Bunları oturup hep beraber değerlendiriyoruz. Yaşamımıza ortaklık eden hayvanları, bunları kollamayı ve gözetmeyi konuşuyoruz.

Dönüşüm programımızda genellikle dışarda olmayı planlasam da bu konu biraz içerde olmayı gerektiriyor. Tüm sınıflar bir arada olunca ve tabii genelde sıkıldıkları ortam sınıf-tahta kullanılınca işler biraz zorlaşabilir diye düşünmedim değil. Ömrüm boyunca bu tahtadan haz etmedim. Diyebilirim ki hiçbir şeyi de oradan öğrenmedim. Neyse konumuz Tasarlamak. Neden tasarıma bu önemi veriyoruz? Neden tasarlamak vazgeçilmez.Tasarım konusuna adım atabilmenin ön şartı sorduğu sorulara cevap vermekten geçiyor. Ne tasarlayacaksın? İhtiyaçların ne? Gün boyunca neler oluyor? Ne yapsan daha iyi olur? Neleri yapmazsan olmuyor. Sorunlarımız neler? Ne yapmayı hedefliyoruz?

Tam bir yıldır üzerinde çalıştığımız Benimde oğumun okuduğu Bozcaada ilköğretim okulu Ekolojik Dönüşüm projemizin ilk adımını atıyoruz. İnsanlık için küçük ama bizim için büyük bir adım. Daha sonra detaylarını yazacağım bir çok prosedür sonrası bu minik adımları atabiliyoruz. Çocuklar her zaman yaptıkları gibi okullarından aldıkları bir izin kağıdını evlerine götürdüler. Aileler herzaman ki gibi okumaya başladı izin kağıtlarını. Gezinin Çöplüğe yapılacak bir gezi olacağı anlaşıldığında eminim çok şaşıran olmuştur. Ekolojik dönüşümün ilk durağı biz bu dünyaya ne yapıyoruzu bulmak.